yonca evcimik- sonbaharda geleceğim



son zamanlarda moda bir trend var. 3-4 yıl öncesine kadar umarsızca t.şak geçtiğimiz 90'lı yılların şarkıları, şimdi değere bindi. ama tabi, dönemin koşullarını da göz ardı etmediğim için, "napsınlar lan" da diyebiliyorum çoğu zaman.

şarkının klibi buysa, hiç şaşırmam. keşke bütün şarkıların klipleri böyle olsaydı hatta. koy vesikalığını, oohh mis. bir sürü para harcanıyor. oysa ki, youtube gençliği gibi, slayt şovlar hazırlanıp, bu iş ucuza halledilebilirmiş. o kadar kastınız, hakan peker'in "efsane" şarkısına çektiği klipten başka bir bok hatırlamıyorum. sizin için diyorum, benim için herhangi bir sorun yok.

şarkıya gelecek olursak... ah ah, o orglu yıllar. orgun bu kadar tutulmasının sebebi, evlerin dar olması bence. org portable bir alet. işin bitti mi kaldır köşeye. piano alsan, apartmana sıkışmış aile babasını iyice daraltacak zaten. kazulet gibibir alet. zaten eşşek gibi bir de vitrin var. anne ondan asla vazgeçmez. o zaman bye bye piano. yemin ederim, zaten eve piano alsan, yemek masası, fiskos masası olur.

o yüzden, daha bir candır, daha bir kenandır bu org denilen alet. bu ülkeden mozartlar, rahmaninovlar çıkmıyorsa, sebebi de mimariden zerre nasibini almamış müteahhitlerdir, turgut özal'dır hatta. hatta naim süleymanoğlu'dur.


neyse şarkı güzel efendim. orgun otomatik tempo tuşuyla fona dıp dıp dırırırıp dırı dırı.. diye bir melodi atılmış. sözlerde, beklenilenin aksine, umut veriyor, sonbahara farklı bir anlam yüklemiş. teşekkürler yonca evcimik. ellerine sağlık. şiştik valla, bir kahve iyi gider.

Share this post!

Bookmark and Share

0 pipo: