Katil

Eski dizilerde isim ne kadar da nettir? Bizimkiler, Gurbetçiler, İlişkiler... Ya çoğul ekiyle ya da isim tamlaması yoluyla elde edildiğini konuşmuştuk daha geçende. Hatta neden Bizimkiler ki, Apartman olsaydı ya dizinin ismi demiştik Trt'den daha orijinal bir şey bulmuşçasına. Basitler demiştik. Bizim çocukluğumuz kadar.

Çocukluğumun pazarını meşgul eden en mühim şeydir Yenisalihlispor maçlarıyla beraber Bizimkiler. Öyle geçmiş zamandır ki, boğazımda önlükle yemek yerken Bizimkiler'in pinkikte oldukları bir bölümü izlediğimi net bir biçimde hatırlarım.
Hatta öyle geçmiş zaman ki, annem tarafından yıkandığım yıllardı, çünkü Bizimkiler pazardı, pazar yıkanılırdı...

Herkes çocukluğunu özler. Sebebini düşündüm, pek çok şey. Gamsızlığı, ailecekliği, oyunu, masumiyeti özler. Hiç tanımadığı kişileri de bu yüzden özler insan, o zamanların anılarında herhangi bir şekilde yer aldıkları için. MJ gibi, Prekazi gibi, Fred Çakmaktaş gibi.

Bizimkilerin, zaman geçtikçe kendini tekrarlamaya başladığı halde izlenmesi aslında o kadar uzun sürmesiyle alakalı galiba. Bağımlılık yapmıştı. Ailecek izliyorduk. Her bir karakterin ismini, sürekli kullandığı sözleri, hatta dizide hiç oynamamış olan Ruknettin'i bile aynen hatırlıyorum. Adamın sadece resmini seyretmişliğim var ama yolda görsem tanıyacak haldeyim.

Peki ne bokuma yarıyor? İçlerinden birinin vefat haberinde üzüntü duymama sebep oluyor sadece. Bir kaç sene önce Sabri Bey'de olduğu gibi.
Dün de Katil öldü. Sevgilisine ablacım diyen horozlu insan. Davudi Aykut Oray. Kendisinden ilk defa Aykut Oray diye bahsettiğim Katil.

***
Bizimkiler, pazardır. Pazar akşamı, banyo sonrasıdır. Sobalı odalarda izlenir.
İyice Oku