neşeli hayat


bugün, derse yarım saat erken gelmiştim. sınıfta tek başıma oturmuş, bilgisayar ile uğraşıyordum. sınıfa, katın hizmetlisi geldi. hangi hocanın dersi olduğunu sordu. metin hocanın dedim. sınıftaki çöp, tahta temizliği vs. gibi rutin işlerini halletti ve çıkarken "metin hoca da eyi adamdır ha. di mi?" dedi, cevabı beklemeden çıktı gitti. garip bir histi. akademik hayatın figuranı olan bir adamın, hani hiç düşüncesi olmayacak gibi bir adamın düşüncesini izlemiştim o 1 dakika boyunca.

bugün yaşadığım bu olayı, işte bu filme benzettim.

vizontele, vizontele tuba ve organize işler'de; özel bir mekan, zaman ve karakterleri izlemiştik. ve ortalamanın üstünde keyif almıştım bu filmlerden. bilhassa her yıl türyene maskeli beşler ebesinin hörekesinde, hababam sınıfı kemikler sızlıyor vs. gibi güldürme iddiası olan filmerin sayıca çokluğu bile, bu filmleri değerli hale getiriyor. yani diğer filmlerle olan kontrasttan ötürü daha da güzel geliyor.

bu sefer, neşeli hayat bir nevi toplumsal gerçekçilik denemesi olmuş. senaryosu sıradan insanların sıradan hayatlarına değinen filmleri izlemeyi severim. fakat, iyi kurgulanamadığında izleyiciyi sıkması an meselesi olan bu türde, yılmaz erdoğan açıkçası çokça başarılı olmuş.

son zamanlarda izlediğim en iyi türkiye sineması filmi.

Share this post!

Bookmark and Share

0 pipo: