M.J.



ohabeprekazi' den, kendi yazımdan alıntı yapayım bari:


hakan şükür futbol'u bıraktığında anlamalıydım. veya gelecek vaat eden
futbolcular hasan şaş, ümit davala'nın artık genç olmadıklarını düşündüğümde...

en azından, futbolu hiç bırakmayacakmış gibi gelen, anti-jübilist diye geyik yaptığımız büyük kaptan bülent korkmaz, galatasaray'a teknik direktör olduğunda anlamalıydım.

dün gibi gelen o efsane yılların, 17 mayıs'ın artık çift basamaklı yıllarla bahsedilecek olması bile bir şeyler hissettirmedi.

arkadaşlarım çoğu askerliğini bitirdi. evlenenler oldu. ölenler bile oldu a.. koyayım. anlamadım.

çocukluğumdan 3 tane efsane vardı, insan değillerdi onlar: maradona, madonna ve michael jackson. m.j. öldü bugün. anlamıyorum. anadolu lisesi'ni kazandığım yıl, "they don't care about us" şarkısını üzerine çektiğim "şifa niyeti"nin kasetini bulduğumda, oynatacak bir tape bulamadığımda da anlamamıştım.

galiba "ali sami yen" yıkıldığında anlayacağım...
çocuk olmadığımı.

Share this post!

Bookmark and Share

1 pipo:

ceketli ali dayi dedi ki...

evet, kaset üstüne kaset çekilen, enseden saç uzatılan yıllarda; magic box star 1 yayına girdiği gün kar yağdığını gören ve körfez savaşı görüntüleriyle bölünen taş devri müptelası çocuklardık.
mazda 323 ve galatasaray posterletiyle süslü odalarda michael jackson dansı yapmaya kastık, beceremedik.

balkondan levoş'u gördük o günlerde. Ne biçim de michael jackson'a benziyordu.

tüm bunlar çocukluk özleminden başka bişi değildir. o, iç acıtmaktan öte bir olayı olmayan özlem, bir gün rengini değiştirmesine yıl be yıl tanık olduğumuz adam öldüğü zaman aniden ortaya çıkabilir.

ve çocukluk her hatırlandığında bacağı incinip balkona düşen kumruları iyileştiren baba özlenir. belki biraz da annenin yalnız başına adala'ya gidebildiği günler... ve elbette abiye ait resmi taraftarlık belgesinin hala, çocukluktakinden aşağı kalmaz şekilde kıskanılmakta olduğu hissedilir, şaşırılır...